8 Haziran 2013 Cumartesi

Zek'ten mektup var! - I



- Bir güz vakti, demir köprüden Zek'e avare adımlarla ayak basarken, Zek'e girmeden, Zek'i yaşarsınız dakikanın 60'da 1'inde...
- Evlerin arasında yürürken; eski hatıralar çıkıyor zihnin kıvrımlarından...
- Taşın başından gün batımında Zek'i izler, aralık taşta kaçamak yapardık; orada yaşadık platonik aşkları, ilk sevdalara orada tutulduk.
- Çeyrek asır sonra gidince bizim diyara, eski canlılık gözlerinizden yanaklarınıza akıp kayboluyor.
- Ölümlülerle, ölümsüzler bir karış mesafede iç içe yatar, yaşar Zek'te!
- Adil Cengiz'in sesi duyulur, derinlerden bir yerden... Kara trenle Erzurum'a yaptığınız üç beş seyahat hatırası yanaklarınızı ıslatır hemen.
- Kuşkanada hıngel pişiren abayı kaybedince dudaktan akan yağı geri ne getirir...

1 yorum:

Unknown dedi ki...

İnsan köklerinden uzak olsa da, özlediği diyarların olması paha biçilmez bir duygu. Ne mutlu bu duyguyu yaşayıp da yazabilene...

Yorum Gönder