x X x
Kalbine sun'i damar takılması
gereken bir küçük hasta, neredeyse tüm Türkiye'ye mâl olmuştu.
Çeşitli bağışlar,
kampanyalar, haberler...
Böyle zamanlarda, gerçekten
isminin bilinmesini istemeden büyük fedakarlık yapan insanlara şahit oldum.
İsimsiz kahramanlar onlar
işte...
x X x
O küçük sempatik kızcağızın
tedavi kampanyasında spor dünyasının katkısı şundan ibaret oldu:
Birincisi, bir futbol
kulübümüz, bu tedavi için ayırdığı bir miktar maç biletini, bizzat
futbolcularına sattırarak kampanyaya hibe etti.
İkincisi, bir grup hayırsever
hanımın organize ettiği yine tedaviye para toplama amaçlı kermese, bazı
futbolcuların verdiği destek...
Evet...
Hayırlı bir organizasyondu.
Kermese katılan futbolcular,
ligde maç yaptıkları toplardan, giydikleri forma ve eşofmanlardan
getirmişlerdi.
Yıldız futbolcularımızdan
biri, UEFA Kupası şampiyonluğunda giydiği formayla katılmıştı kermese...
Futbolcu, organizasyonu yapan
hanımla sohbet ederken, küçük bir çocuk geldi
yanlarına:
- Abi, bu formayı bana verir
misin?
Futbolcu, tebessüm ederek
çocuğun yanağını okşadı:
- Paran var mı peki?
- Var abi... Bak, bu kadar...
Organizatör hanım, çocuğun
elindeki paraları alarak saydı. Sevimli bir tebessümle:
- Dört buçuk milyon lira...
Ama çok az bu para, dedi.
Çocuk, yalvaran bakışlarla
futbolcuya döndü:
- Bütün param bu...
Futbolcu hemen masanın
üstündeki formasını alarak imzaya koyuldu:
- İsmin neydi senin?
Organizatör hanım itiraza yeltendi:
- Ne yapıyorsunuz? Bu paraya
mı vereceksiniz formayı?
- Neden olmasın? Forma belki
çok para getirirdi ama bütün servetini bu
formaya verecek kaç insan bulabilirim dünyada?
# Sıra bana geldiğinde bilet bitmişti


0 yorum:
Yorum Gönder