17 Temmuz 2013 Çarşamba

Ben sizi seviyorsam, bundan sizi ne?

Hayırlı bir organizasyondu.

x X x

Kalbine sun'i damar takılması gereken bir küçük hasta, neredeyse tüm Türkiye'ye mâl olmuştu.
Çeşitli bağışlar, kampanyalar, haberler...
Böyle zamanlarda, gerçekten isminin bilinmesini istemeden büyük fedakarlık yapan insanlara şahit oldum.
İsimsiz kahramanlar onlar işte...

x X x

O küçük sempatik kızcağızın tedavi kampanyasında spor dünyasının katkısı şundan ibaret oldu:
Birincisi, bir futbol kulübümüz, bu tedavi için ayırdığı bir miktar maç biletini, bizzat futbolcularına sattırarak kampanyaya hibe etti.
İkincisi, bir grup hayırsever hanımın organize ettiği yine tedaviye para toplama amaçlı kermese, bazı futbolcuların verdiği destek...


Evet...
Hayırlı bir organizasyondu.
Kermese katılan futbolcular, ligde maç yaptıkları toplardan, giydikleri forma ve eşofmanlardan getirmişlerdi.
Yıldız futbolcularımızdan biri, UEFA Kupası şampiyonluğunda giydiği formayla katılmıştı kermese...
Futbolcu, organizasyonu yapan hanımla sohbet ederken, küçük bir çocuk geldi yanlarına:
- Abi, bu formayı bana verir misin?
Futbolcu, tebessüm ederek çocuğun yanağını okşadı:
- Paran var mı peki?
- Var abi... Bak, bu kadar...
Organizatör hanım, çocuğun elindeki paraları alarak saydı. Sevimli bir tebessümle:
- Dört buçuk milyon lira... Ama çok az bu para, dedi.
Çocuk, yalvaran bakışlarla futbolcuya döndü:
- Bütün param bu...
Futbolcu hemen masanın üstündeki formasını alarak imzaya koyuldu:
- İsmin neydi senin?
Organizatör hanım itiraza yeltendi:
- Ne yapıyorsunuz? Bu paraya mı vereceksiniz formayı?

- Neden olmasın? Forma belki çok para getirirdi ama bütün servetini bu formaya verecek kaç insan bulabilirim dünyada?
# Sıra bana geldiğinde bilet bitmişti

0 yorum:

Yorum Gönder